Yadacı - Kam Ana

Gün Işığı Kadim Türk kültürünün çürümeye kadar etkileri devam eden Tengricilik anlayışı, çabalar kültü ve doğaya saygı anlayışını yerleştiren, insanoğlunun geçmiş deneyimlerinden bilgelik devşirerek günlük mücadelelerini yaşadığı çevre ile uyumlu hale getirmeyi bir inanç sistemidir. Türk bileşenlerinin çeşitliliği, mitolojik unsurlar içerisinde yer alan bu inanç sistemi, karşılaşılan güçlü doğa olaylarını ve yer yüzü ile ilgili birçok fenomen tek bir sonsuz güç ile çoğaltılmıştır. Kahramanımız Berk'in ilk sayıda karşılaştığı Ayaz Ata, bir tanrı olarak kutsallaştırılmaktan öte kış mevsimi ve soğuk ile bağlantılı bir ata olarak kaçmakta, Ayaz Ata'nın binek atı Akkanat ise Türk olupta rüzgar gibi hızlı ve güçlü atların sembolleştirildiği at suretinde destanlaştırılmaktadır. Orta Asya'da köklerini bulan bir Türk Atası olarak Ayaz Ata'nın, Berk ile Anadolu karşılaşmaki karşılaşması, Uzak Asya'dan Avrupa içlerine kadar devam eden binlerce yıllık bir yolculuğun ulaşma noktasıdır. Kesişme noktalarından bahsetmişken, Tengriciliğin bir başka önemli unsuru olan şamandan söz etmemek olmaz. Doğadaki varlıklar ve yaban canlılarını kullanarak, insanlarla ataların ruhlarını bir araya getiren, şamanlar sağlayan, eski Türk tarihinde kam olarak adlandırılmaktadır. Eski Çin'e direnmede, düzlüklerde yaşayan Türk halklarının dini ayinlerini yöneten kişiler, kam beyanı ile kayıt altına alınmıştır. Tengricilik, taşıdığı anaerkil karakterden dolayı kamlık görevi daha çok kadınların katılımını sağlıyor. Elinde küçük davulu, renkli kıyafetleri ve dövmeleri ile Kam Ana, Anadolu'daki yörük köylerinde izlerini bulabileceğimiz, türkülere konu olmuş gizemli bir şahsiyet. Yadacı'nın ikinci sayısı, okurlarımız Kam Ana ile tanışacak bir hikaye ile karşınızda. Ayaz Ata'nın hayatının belirsiz sorumluluğutan sonra bakalım Berk'i bu kez nasıl bir sürpriz bekliyor. İyi okumalar. Niyazi Güneş Atay Tanıtım Metni