Yakup'un Kanatları

Hû Diyen Karga- Selçuklu Hikâyeleri adlı kitabıyla, Türkistan'dan Anadolu'ya uzanan Selçuklu neslinin o neşeli serüvenini bizde bir karganın ağzından anlatan Misli Baydoğan, şimdi de Yakup'un Kanatları adlı kitabı ile okuyucuyu türlü türlü kapıların önüne çekiyor. Onun bir öyküde başka mekanlarla, başka hayatlarla ve başka ruhlarla tanışıyor… Ve o, bunu yaparken kelimeleri yine ustaca kullanıyor. Sonra anında, sizi alıp ruhunuzun dünyanızın derinliklerine yönlendiriyor. Belki de yorgunluklarınızı, mücadelelerinizi, derinlerinizdeki siyah ile beyazı hatırlatıyor. "Ufuk çizgisine kadar uzanan kervanlar devam ediyor. Üzerinde korunan kızılımsı çorak, topuklarımdan kök salmışçasına, giderek daha da yayıla dolana sabitleniyorum. Bir kader uzanıyor ayaklarımınn ötelere doğru. Gün kaybettiğinde üzerine düşenmi tam olarak bölüyor çizgisi. Her zerrem bildiği bu uzaktalığı... İkiye yeteneğim neslimin, rahmime hiçyen, desteklediğim, kucakma alıp emzireme habis devamı… İkiye bölünmüşlüğüm, yüreğimin üzerinde taşıdığım pıhtıdan bir kese… Aynalarda görünmeyen tarafım… Retinaya düşmeyen yansımam… Alsınlar bu zerrelerime sinmiş tuz ağırlığını üzerimden Kupkuruyum. Tanıtım Metni