Ütopya Yayınevi
Yani Böyle İşte Hayat
Yani Böyle İşte Hayat
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Hayat ile sıradan olmayan sıradan arasında gidip gelmelerin tarihi. Gündelik hayat sıradan bir hayattır ve anılmaya, yazılmaya, üzerinde düşünülmeye gerek yoktur; hele ki bu sıradan insanların hikayesiyse. Oysa tüm ilginç hikayeler bu sıradanın içinde barınır. Her insanın hayatında bunu böyle görüyorsun ve gündelik hayat zaten bu hikayelerin, bu yaşam deneyimlerinin, zaman saçıldığı yerler ve ağzına kadar tıka basa hikayelerle dolu. kişilerin, kişilerin insanlarını anlarsınız. Adanmış bir hayata sahipseniz, trajik tarafları ile birlikte –Goya'nın resim yaparken birkaç gözlük takmasında olduğu gibi– zamanı geçirebilme ve üretmenin hazzı canlı tutması insanı/yaşlıyı. Oysaki eve kapanıp, zamandan ve insandan kopmak yaşlının kaderiymiş gibi algılanıyor. Ömür denilen şey büyük bir hikaye ve bu hikayeyi herkes kendi deneyimini yaşıyor. Hayat, erkekler için var olan toplantı ve yaşlılar gibi görünüyor ve uzaklaştırılıyor. Yaşlılar bir süre sonra toplumsal olarak ihmal edilmişliklerle baş başa kalırlar; unutulmak bir kader onlar için. Önemsememek, hayatın dışında yaşayan normal bir şey olarak kabul görüyor. Dolayısı ile hatırlamalar alanı iletişim hadisesiyle ayrıntılı olarak kullanılabilir. Size gelen bir soru, hiç olmayan yıllara sizi götürebilir. Bu gelişmelerin yapılması istenen bu iletişim uçağının nasıl oynanacağını da görebilirsiniz. İki zihnin nasıl çalıştığı ve sorularla bir diğerinin hikayesi nasıl kelimelere ve bir anlatıya dönüşüyor. İletişim, bir kişinin anlamamızı sağlayabileceği gibi, tam tersi, çoğu zaman olduğu gibi anlayamayız da; bir hikayenin neden o anda anlatıldığını bilemeyiz. Sorduğumuz soruyu her zaman doğru kapıyı açmaya muktedir olabilir. O nedenle burada biz bir kişinin bazı hatıralarına ulaşabiliriz. Üzerinde duracağımız şey hatıraları hatırlama hali –duygular dünyası– ve onları anlatıya dönüştürme biçimidir. “Geçmiş bir ömrünün kapsamını kapsıyor mu?” ayrıntıların çok net bir karşılığı var aslında: Geçmiş çocukluktur. Süheyla Çanga'nın hatıraları da böyle başlıyor. İnsan çocukluğu hayatı boyunca yanı başında taşınır. En etkili hatıralar orada ve pek çok hatıra hiç unutulmuyor.. Tanıtım Metni
Paylaşmak
