Yanılgılar ve Düşler Üzerine

Geçmişin yeniden inşası bilindiği üzere kolay değil ama kesinlikle kabullenmemiz gereken bir şey varsa izninizle böyle bir espride bulunacağım 3000 yıl, hatta daha önce yaşamış atalarımızın da biz gibi düşmüş olmalarıdır. Bildiğimiz kişiler, eski halkların toplam düşlere büyük önem vermiş, düşlere pratikte işe yarar gözleriyle bakmışlardır. Düşüşlerden geleceğe yönelik işaretler çıkarmış, düşmelere dayanan kehanetlerde mevcutlardı. Günümüzdeki dalgalanmalarının süreleri olmadan nasıl askeri bir harekâta girişlemiyorsa, Yunanlılar ve diğer Doğulu halklar da zaman zaman bir düş yorumcusuna başvurmadan sefere çıkmamışlardır. Nedir şu düş dediğimiz şey? Tek cümleyle bu soruyu yanıtlamak güçtür. Öte yandan, düşünce belli başlı özellikler saptamaya çalışmaktan da geri kalmayacağız. En başta bırakılması gereken, muhtemelen bütün düşlerdeki ortak özelliği ele almaktır. Bütünlerde ortak bir özellik varsa, düş görürken uyum sağlamamaktır. Şurası belli ki, düş uyku sırasında ruhsal yaşamı oluşturmakta ve bu ruhsal yaşam süreleri durumdaki ruhsal yaşamla bazı benzerlikleri içerse de ondan büyük farklılıklarla ayrılmaktadır. Antikçağda böyleydi Aristoteles'in düş tanımı. Bir şey söylemek isterken ağızdan başka bir çıkışın çıkması, bir ifadenin kopması orda olmayan başka bir şeklin telaffuzu, duyma sorunumuzun yayılmasına rağmen işittiğimiz bir gürültünün farkına varmadan başka bir sözcük olarak algılamak... Bir yanda, Freud'un biri engelliyor, diğerinden engellenen iki patlamanın çatışması olarak tanımlanması yanılgılar ; diğer yanda hem tam çözümlenemeyen hem de üzerine düşünülmesinden vazgeçilemeyen düşler; Yanılgılar ve Düşler Üzerine, Freud'un en önemli eserlerinden birisi olan Psikanalize Giriş Dersleri arasından seçilmiş derslerden seçilmiş. Tanıtım Metni