Yarım Ekmek
Yarım Ekmek
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Bu dünyada, evlenip de Kezik Acar'a kadar mutlu olan kaç kişi var mı acaba? Daha fazla odada gonca iken, kendine eş seçer onu Demiryolcu Mustafa. Onun şeyleriyle birbirlerinin dengidirler. Öyle iyi anlaşırlar ki, mutluluk eksik olmaz olaylarından. İyilerin en iyisi, melek kocasından üç çocuğu olur Kezik'in; mutlulukları daha da perçinlenir. Ama feleğin oyunları çoktur. Bir oyun da Kezik için oynar. Bir kazayla alverir Mustafa'sını, aşkını, erini, can yoldaşını Kezik'in elinden. Zavallı kadın, daha kaybından yana olmadan, çocuklarıyla hayatta kalmanın derdine düşer. O yıllarda Almanya'ya işçi çalışıyorlar. Yazdırır çaresizliği. Almanya'nın Duisburg kentindeki bir yaşlılar yurdunda bulaşıkçı olarak çalışmaya başlıyor. Hiçbir zaman yakın olmayan uzun ömürlü, hatta küresel bulaşıkların pirillerine feda eder. Ama emek boşamak değildir; üç katlı bir ev alır, üç çocuğu da gül gibi büyür. İyiden iyiye yeni yurtlarına yerleşip, koruyucu hepsi de hayatlarını burada kurunca, anlar Kezik artık köye asla dönemez. Bundan böyle, onların vatanı Almanya'dır. Tek sorun, yıllar boyunca hasretinden yansıyan kocasının kabridir; o da Almanya'da olsun ister Kezik. Bunu kafasına koyar. Önce Almanya'da bir Türk gömütlüğünün kökleri, sonra da köyde kalan hısım akrabanın gönlünü kırmadan ve onca sınırı hiç sorun çıkmadan çiçeklenme kocalarının kemiklerinin birleştirilmesi gerekmektedir... Ama nasıl? Fakir Baykurt bu =, Kezik'i ve ailesini eksene yerleştirerek Almanya'daki Türklerin nasıl yaşadıklarını, sorunların neler olduğunu anlatıyor, üstelik aşkı, sevgiyi her satırda hissettirerek. Ayrıca, 80 İhtilali'nin Türkiye'de yarattığı çalkantılara, hiç yoktan verilen ölüm cezalarına, o dönemde yaşanan sosyoekonomik ihtiyaçlara da sağlıklı ve samimi bir yaklaşımla değiniyor. Tanıtım MetniTanıtım Metni
Paylaşmak
