Yasaklar Şehrinde Aşk

Sene 1908… İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Sultan Abdülhamid arasında süren amansız iktidar savaşı… İstanbul çalkalanırken tek ayaklarının üstünde durmaya çalışan genç bir kadın… Etrafında çeşitli entrika çevrilmiş, ona âşık bir paşazade… Arkadaşına ihanet eden, gözü bürümüş bir adam… Sevdiği adam için her şeyi alan bir cariye… Ve altüst edecek 31 Mart isyanı… Merve Küçüksarp, Fransız asıllı Amelya ile Sultan Abdülhamid'in eski bir nazırının oğlu Halit Fikret'in II. Meşrutiyet Dönemi'nde yaşadığı tutku dolu aşk masalı bir dille anlatılıyor. Okuru tarihi kişilerin de yer aldığı, soluk soluğa takip edecekleri olayların zincirinin içine çekerken, öte yandan eski İstanbul'un tarih kokan sokaklarında nostaljik bir şekilde sürüklüyor. Belki de ne yapılırsa yapılsın, her şey yine aynı olacaktır. Bütün her şey yeniden değişse bile, yaşanacak olan yine yaşanacaktı. "Ben aşkın bir yıldırım olduğunu sanıyordum. Geldi mi çarpan, çarptığı mı tarumar eden bir yıldırım olduğunu... Oysa aşk, başı sonu olmayan bir labirentmiş. İnsanın birini takip ederken varmadan gittiği, sonra bir daha geri döndüğü, ayrıldığı yerde çalışmak daha da çok kaybolduğu bir labirentmiş." Tanıtım Metni