Yaşamayı Bilme Sanatı Görgü

"Ada vapuruna binmiş, inanılmaz bir karmaşıklık, itiş kakışla depoya çıkıyorduk. Arkamdaki delikanlıların neredeyse sırtımdan atlayıp öne geçme çabasında farkettim. Dehşet bir şeydi! Ellerinden gelse üzerimize basıp ezip, gideceklerdi önümüze.Bunlar o ataların torunları çıkacak mı? Hani vapurdan inerken yol vermeleri bir semte Beylerbeyininne olan o beyfendi, saygı, demek, Kibarlık âbidesi insanların ahfadından gerçekten mi? Sokakta, trende, tramvayda, parkta bahçede vb. hemen her yerde gözle görülür bir kabalık, vurmduymazlık kol geziyorlar... Pek kimse de bundan şikayetçi görünmüyor, kaba, nezaketsiz olduğunu fark etmiyor, harala gürele mutlu mesut aşıp çalışmak işte. elzemse, toplum için de Terbiye ve nezaket o kadar elzem"di.Kim bilir, belki de kimi çocukların bildiği boy atıp serpiliverdikleri için ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını bilmedikleri gibi biz de pekcık bir sürede büyük değişim, dönüşüm geçirmiş,leşip gelişivermiştik de onun zengin hazımsız, şaşkınlığını, uyum sağlayabileceğimiz bir dönemde olduğunu mu düşünüyorsunuz?!"İşte böyle bir dönemde "GÖRGÜ kitabı almak, sonraya okumak olur. Neye yarar, kim alır okur ki?" demeyip Nasrettin Hoca'nın göle maya çalması misali, ilk baskısı 1980 yılında yayımlanmış "Yaşamayı Bilme Sanatı-GÖRGÜ"nin, yeni bölümler eklenip, yerli yabancı anektodlarla zenginleştirilerek yeni baştan kaleme okunarak baskısı bu kitap. Sadece bir GÖRGÜ kitabı olarak değil, aynı zamanda akıcı üslübuyla keyifle, keyfle okunabilecek, sık sık başvurulabilecek bir başucu kitabı... Tanıtım Metni