Yazarlarevi Cinayeti

Babam bizi bırakıp gittikten sonra Ada'yı da evinde orada olabileceğim mutlu çocukluk anılarını da sildiğimden hatırlamıştım. Öyle sanıyordum. Demek istediğim ki silememişim, sadece bastırmışım, bilincin dışında en karanlık dehlizlerine itmişim ki şimdi Ada'nın bahar kokularıyla birlikte o duygular da birer birer saklandıkları geçmiş zaman mezarlarından çıkıyor. Edebiyatına benzer bir şeyi atlatmak için yeni bir “ses” bulma peşinde, tehlikeli sulara açılan ünlü bir yazar. Hayatında yeterince bağ kuramadığı babasını bitirdikten sonra anlayabilen, bunların izini sürerek ardında bıraktığı gizemi aydınlatmaya çalışan bir evlat edindi. “Büyük yazar”a hayran, edebiyat tutkunu üyeleri. Bir zamanlar edebiyatçılara ev sahipliği yapmış ama sonsuza kadar acımasız tokadını yiyip kaybetmeye başlayan bir ada... Oya Baydar, gizem ve merak unsurlarıyla harmanladığı romanında yazma tutkusunu, yazarlık hevesini, yazarın “vasat”ı aşma kaygısını, günümüz dünyasında edebiyatın metalaşmasını, ses-söz-yazını ilişkisini irdeliyor. Yazmak, yazarlık, edebiyat dünyası ve zamanlar insanlar da, mekanlar da, edebiyat da öğüten gücü üzerine bir roman. Tanıtım Metni