Yeminin Arkeolojisi: Dilin Kutsal Ayini

"Tıpkı Foucault'nun sözü olduğu gibi insan, 'yaşayan varlık olarak, siyasetinde kendi varoluşunu, meselesi olan hayvandır' ve bunun yanı sıra insan, kendi dilindeki durumu olmayan yaşayan varlıklardır. Aslında bu iki tanımı birbirinden ayrımaz ve temel olarak bir arada bulundurulur. Vuku bulabilmesi için aslında her şeyi önceden, yaşamı ve dili, gerçekleri ve sözleri bir şekilde birleştirebilmek ve bir araya getirebilmek. (...) İlk vaat, tabiri caizse aşkınsal, ilk sacratio, insanın dili eylemin karşılığında, dilin içinde kendini riske atabildiği, kendini logos'a sunabildiği bu aracılığıyla üretilebilen:' Bu kitap, Giorgio Agamben'in Kutsal İnsan — Egemen İktidar ve Çıplak Hayat eseriyle başlayan serinin önemli noktalarından biri oluşur. Prodi'den ilhamla başladı Soruşturmasında Agamben yemini, dil ile siyasal iktidarın ara kesitine göre biyopolitika, egemenlik, yasa, din ve dil arasındaki çoklu aralıklar oldukça özgün bir ışık halen. Yeminin sadece dinsel olanla birlikte bir şekilde ele alınamayacağını belirten Agamben, tam tersi yeminde söz konusu olan dilsel deneyimden yasa ve dinin neşet ettiğini belirtiyor. Bu kitap okurunu, sadece Agamben'in özgün izleği ve metodolojisini takip etmeyen değil aynı zamanda egemenlik, yasa, dil ve din arasındaki girift kablosuz farklı bir açıdan görmeye de davet ediyor.Tanıtım Metni