Yeni Irkçılığın Kirli Ötekileri: Kürtler, Aleviler, Ermeniler

Sınıfa, ırka, etnik kökene, cinsiyete dayalı ayrımcı pratikleri sınırlamaya, arızaye, hatta normal yerlerde yasaklamaya yönelen bütün önlemlere rağmen, biçim değiştirmiş ve günlük yaşamın içine sızmış ama görünenliği azalmış olarak önemli bir sorun olmayı sürdürüyor. Ayrımcılığın paralel biçimleri, özellikle medyanın gündelik yaşamının hemen her alanda günlük yaydığı mesajlarda kendini gizleyen sıradan, ilgisiz bir haberin ya da satırların satır aralarında kaybolan ama uzaktaki bilgiler pekâlâ ırkçı olarak nitelenebilecek yargılarla üretilmeye devam ediyor. Bu çalışma, ırkçıların bu yeni biçiminin görünmesinin yükümlülüğünü üstleniyor. Kitapta, "muğlak-belirsiz" görünümler görünümler yerleşen ve çoğu zaman satır aralarına gizlenen ırkçılığın ve ayrımcılığın medyayı bir şekilde takip eden "sıradan insanların" gündelik konuşmalarında yer verme biçimleri serimlenip yeni ırkçılığın perdesi aralanıyor. Sıradan medya hizmetlerinin gündelik hayatlarında yeni ırkçı söylemleri nasıl inşa ettiği, yeni ırkçı ideolojinin "öteki"nin etnik, dinsel, cinsel farklılıkları üzerinden nasıl bir fantezi çalıştırıldığı yüklendiği irdeleniyor. Ayrımcı ideolojileri bir araya getirmek yoluyla başta Kürtler olmak üzere Alevilere, Ermenilere, kadınlara, farklı davranışlara yönelik nefret dolu ifadelerden hareketle biyolojik temellere dayanan "eski" ırkçılıktan, daha çok cinsiyetçi, milliyetçi vb. İdeolojilerin ittifak kurması ile üretilen "yeni" ırkçılık evrim sürecinin farklı bir şeklinin nasıl bir dönüşümden geçtiği ve hangi anlamlara büründüğünün izi sürülüyor. Tanıtım Metni