Yitik Paradigma – İnsan Doğası

“Bugün ölmekte olan insan kavramı değil, tabiattan ve kendi doğasından koptulmuş, kuralı bir insan varlığıdır; son bulması gereken şey, kendi akılcılığının şaşafatlı imgesine hayran kalan insanın kendini putlaştırmasıdır.” Farklı akademik disiplinlerin kesişme mesafelerinde çalışan, hatta aradaki farklı disiplinler arası disiplinler arası yönetimle çığır açmış olur Edgar Morin'in (1921) ilk baskısı 1973 yılında yayımlanan bu çalışması, antropoloji, biyolojik, kapsamlı, kültür tarihi gibi çok farklı disiplinler arasında dolaşarak “insan-hayvan ve kültür-kültür rahatlığı” paradigmalarını altüst etmiş bir kült kitap olmayı sürdürmekteydi. Doğa ile kültürün ayrı ayrı ayrılmaktan artık vazgeçmek, anahtarının bizim doğamızda, doğamızın anahtarının da kültürde bulunduğunu söyleyen Morin'e göre, biyolojik evrim ve kültürel evrim, bütünsel insanlaşma olgusunun karşılıklı ilişki içinde olan ve birbirinin içinden geçen iki boyutudur. İnsanlaşma, sadece biyolojik ya da tinsel bir evrim değil, genetik, ekolojik, beyinsel, toplumsal ve kültürel birleşmelerin sonucu karmaşık ve çokboyutlu bir oluşum oluşumu, bir morfogenezdir. Yitik Paradigma: İnsan Doğası, kelimenin tam anlamıyla geniş insan, toplum ve doğa üzerine gitmek isteyenler için çok önemli bir başvuru ve esin kaynağı olmaya devam ediyor. Tanıtım Metni