Yolboyu
Yolboyu
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Büyük savaşların artık geride kaldığı bir dünyada Türkiye kadar hızlı dönüşümün yaşadığı başka bir ülkede bulunması zor. Soğuk Savaş koşullarının biçimlendirdiği '50, '60 ve '70'ler, Türkiye'de yeni ile eskinin; Doğu ile Batı'nın bazen açık bazen de kapalı bir hesaplaşma dönemidir. Yepyeni bir kültürel yörüngeye oturarak Cumhuriyet'ten sonra yaşamlarına devam etmeyi başarabilen Osmanlı'dan kalma bazı eski misyoner okulları da diğer çağdaş eğitim yönetimleriyle birlikte, Türkiye'nin batıya açılma tercihinin belli başlı yollar arasındaki yeri vardı. Şanslı sayılabilecek kendi çocukluğu ve gençlik anlarıyla (Talas Amerikan Ortaokulu '58, Tarsus Amerikan Lisesi '61, ODTÜ Mimarlık Fakültesi '67) dönemsel arka plan kesitlerini yaşadıkları yorumlarıyla bir gelen Yücel Akyürek, açık yüreklilik ve yapmacıksız bir Türkçeyle bizi: · Yağmur sonrasında gelende Karadeniz şehirlerine; · Artık var olmayan Talas Amerikan Koleji'nin sıra ve yatakhanelerine; · Samsun Posta treninin tıklım tıkış vagonlarına, · Turunç çiçeği, kebap ve güncel kokulu Tarsus sokaklarına; · 60 yıl öncesinin 1 milyon nüfusulu İstanbul'una; · 1963 Talat Aydemir isyancılarının devriye gezdiği ODTÜ barakalarına; · Mimarlık eğitiminin dolgunlukları değişir; · Kurumsal otoriteyle meslek onurunun yarıştığı askerlik kontrolü; · ve Ankara'nın kara, buz kaplı kaldırımları üzerindeki grev çadırına götürüyor. Belki de olaylarına ve kendine tanıklığında bile çok sayıda bir hatıracı varlığının çekilebildiği herkes için ki, anlatımın tamamına türden olandan ince mizah, her yerde satırların arasında rahatça göz kırpabiliyor. Tanıtım Metni352
Paylaşmak
