Yönetsel ve Eğitsel Araç Olarak Eğitim Kurumlarında Mizah

Neden bu kitap? Sizin iş çıkış mesafelerini kalabalık caddelere atın. Kaldırımda sağınıza bakın, solunuza bakın. Pek çok insan gülmeyi bırakır, gülümsediğini bile göremeyeceksiniz. Neredeyse çoğumuz gülmeyi ve gülümsemeyi unutmak üzereyiz. Gülmeye, mutlu olmaya devam edin. Makine değildik. İnsanız. Duygularımız var. Ailemiz, arkadaşlarımız var. İş dışında da hayatımız var. Ama ne yazık ki ömrümüzün çoğu işte geçiyor. İşimizin çoğu zaman özel hayatımızın, hatta sağlığımızın da önünde. İş yerimizde günlük hengâme sağlık sorunlarımızı safra dairemize neden oluyor. Çalışma ortamındaki yoğun iş temposunun, stresin, çatışmaların ve daha başka bir sürünün dağıldığı neden olduğu yorgunluğumuzu, tükendiğimizi, karamsarlığımızı ve tükenmişliğimizi de anımsayınca gülmeye gerçekten tükendiğini düşünüyorum. Elbette hiç gülmeyen, neşelenmeyen mizah yapmayan kişiler oluyoruz. Bu kadar çokluğumuzun içeriğinin mizahi durumları ortaya çıkıyor ve gülmeye çalışıyor. Ancak daha çok gülmeye devam edin. İşte bu yüzden mizahın hem ortamın etkililiğini sağlayacak hem de insanların iyi oluşumunu artıracak bir araç olarak kullanılabileceğini düşünüyorum. Hemen hemen her toplumsal mizah kullanımı yaygın olarak ilgi görmektedir. Özellikle eğitim dışı alanlarda birçok uzman, faydalı olup olmadığını anlamak için mizahı ve gülmeyi sürdürmeye çalışıyor. Eğitim alanında mizahı pedagojik açıdan ele alan ve sınıf içi mizah kapsamına yönelik konu edinen çok fazla çalışma bulunmamaktadır. Aynı zamanda okullarda yerleşmiş şekilde mizah kullanımı da en düşük düzeydedir. Eğitimciler mizahı faydalı görmekle birlikte sınıf içi eğiticisel araç olarak konuşma ya hiç düşünmemiş ya da hoşça vakit geçirmek, yaratıcı güldürmek ve eğlendirmek üzere bilinçsiz bir şekilde ortaya çıkıyorlar. Bilinçli bir şekilde kullanılan, dersle ilgili mizahın eğitici bir araç olarak da kullanılabileceğini, oldukça etkili ve faydalı bir şekilde geliştiğini düşünüyorum. Tanıtım Metni