Yukarlarda En Uzaklarda

"Ne çalıyordu hatırlamıyorum, ağır, hüzünlü bir şarkıydı. Kokusunu, saçının sıcağını yana döndüğümüzde. Ölüm, bir oğul mudur gerçekten? Dünyevi var oluşu açısından değerlendirildiğinde, belki. Peki, ölüm nedir? Somut hayatının sona ermesi mi? Ya ölüm yeni bir başlangıçsa? Belki bu dünyada, belki başka bir boyutu... Türkiye'de sol siyaset içinde etkin biçimde rol sonuçları sonra Hollanda'ya iltica, Fatih'in ve ailesinin hayatı, yirmi yaşındaki kızları Akdeniz'in “şüpheli” bir tramvay kazasında ölmesi ile altüst olur. Mutlu aile fotoğrafına kan damlamıştır. Eşi Müjgan ise Akdeniz'in çöküşünün bir kaza olmadığını düşünür. Ona göre Fatih de suçludur. Çünkü kitaplaştırdığı bir araştırma nedeniyle olaya mafyanın parmaklarına karışmıştır. Yıllar içinde dişleriyle tırnaklarıyla oluşturduğu mutlu yeni hayatları sona ermiştir… Ancak Fatih, serbest gömdüğü kızını yıllar sonra kanlı canlı karşılarında görüldüğünde gerçeğin gizemini keşfetmeye girişecektir. İnci Aral, Yukarlarda En Uzaklarda adlı romanında okuru yaşam ve ölüm kavramlarını yeniden düşünmeye çağırıyor. Yapılarıyla Türkiye'nin yakın olanları tutan yazar, bu kez bilimkurgunun sınırlarında dolaşarak kendi yazınsal da genişletiyor. Tanıtım Metni