Yürü Bir Gerçeğe

Bu çalışma, hakikat algımızdaki parçalanmanın yarattığı siyasi ve kültürel sonuçlar, “kamusal alan”, “kamusallık” ve “kamusal tartışma” gibi kavramları çözerek tartışıyor. Arendt'in, göründüğü yerde ve gerçekliğe dokunduğumuz bir iletişim biçimi olarak tanımlandığı kamusallığın koşulları uzun süre yavaş yavaş ortadan kalkıyordu. Özçelik'in vurucu bir biçimde ifade ettiği gibi, sahtesine ya da sanal olanına, kendisinden daha fazla değer atfedildiği anda, genel bir iletişimin koşulları iyice sarsılmış ve hatta neredeyse yok durumda. Özçelik, böyle bir kamusal iletişimin olanaklarını zedeleyen yeni koşulları inceleyerek bir biçimde analiz ediyor. Artık neredeyse sıradan, sıradan bir gerçeklik haline dönüşen “alternatif hakikatler”, “sahte haberler”, “yalan bildirimler”, “uydurulmuş veriler” vb unsurların siyasetin çalıştırılması ile birlikte çalıştırılması çalışıyor. Bir yandan siyasette giderek artan popülist liderler, öte yandan hakikatin unsurlarının bombardımanına uğrayan zihinler… Özçelik, =, bu olayların birbirleriyle nasıl beslediğini örneklerle etkileyici bir biçimde ortaya koyuyor. İletişim ve internet teknolojisindeki yeni gelişmelerin, yarattığı yeni fırsatlar yanında, siyasette karşılıklı “körleşme” ve aralarında duyarsızlaşmayı nasıl körüklediğini; yalan haberin ayrılmasını nasıl kolaylaştırdığını bir biçimde irdeliyor. Ortak meselelerimiz konusunda tartışmamızın merkezi olan kamusal mecraların, retoriği baş tacı eden demagoglar ile düzenlenmesi veri yığını ve sahte bilgilerle dumura uğrayan kitlelerin “ilişkisi” içinde, nasıl tükendiğinin hikâyelerini sunuyor. Modern zihnin temel kopyalarının kaybolduğu, parçalı ve kaotik bir gerçeklik kavrayışa adım attığımız, “herkesin kendine ait bir hakikati” olduğu zannına kaplandığı zamanımızda, Özçelik'in yapıtı, zihinlerimizi durulaştırmak, nedenler ve sonuçları arasındaki verileri kurabilmek, kavrayışımızı zenginleştirmek ve en yüksek düzeyde kötümser için açıcı bir ortaya çıkarmak. Tanıtım Metni