Dev

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ YIKILMAYA MAHKUM BİR İMPARATORLUK MUDUR? "Colossus'ta Niall Ferguson ABD'nin potansiyel olarak tüm dünyada yeni bir uygarlaştırma misyonu yürütebilecek güç sahibi olduğunu ama kendisinde gerekli irade ve donanımın sunulduğunu gösteriyor. Orijinal ve kışkırtıcı oluşumlarla dolu bir kitap..." Washington Post İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyanın son resmî imparatorluğu kendisine tabi olarak özgürlüklere sahip olmak imparatorluğun konumundan feragat etmek zorunda kaldı. Artık “güneşin batmadığı ülkede” nitelemesini sürdürecek, ne gücü ne de harcayacaktı. Büyük Britanya'dan doğan güçler ve Sovyetleri Birliği'nin Amerika Birleşik devletlerine karşı hızlı yükselişi, yeni bir emperyal güç olarak ortaya çıktı. Hiçbir zaman özenmediği Büyük Britanya İmparatorluğu gibi bir başarı elde edilebilirdi. ABD ezici askeri, ekonomik ve kültürel hakimiyetine rağmen diğer uluslara kabul etme konusunda hep huysuz oldu, en nadir zamanlarda başarılı olamadı. Zorba bir kolluk gücü gibi dünyanın dört bir köşesinde operasyon yürütüyor ama Kore'den Vietnam'a, Afganistan'dan Ortadoğu'ya, Latin Amerika'dan Güneydoğu Asya'ya kadar pek çok bölgesel hezimete uğradı. Peki ama neden? Niall Ferguson'un yaşlarının sağlık durumunu kontrol etmek için, tiranları devirmek, yerel savaşları sona erdirmek ve terör örgütlerini ortadan kaldırmak için yirmi birinci yüzyılda “imparatorluk rejiminin” her zamankinden daha gerekli olduğunu yazıyor. Ancak ABD'nin kendi gücünü inkar ettiği ve küresel gücün getirdiği siyasi ve mali sorumlulukları kabul edilmiyor. Colossus bu cesaret eksikliğinin ABD'ye nasıl yıkılacağını orijinal tezler üzerinden irdeliyor. Büyük Britanya, Birinci Dünya Savaşı ve Rothschild ailesinin günlük çalışmalarıyla bilinen tarihi Niall Ferguson Colossus: Amerikan İmparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü'nde ABD'nin tarihi ve yirmi birinci yüzyıldaki konumu üzerine ufuk açıcı bir çalışma imza atıyor. Tanıtım Metni