Kafka Yayınevi
Gece Denizi
Gece Denizi
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Elli üç yaşındaki Servi'ye göre, şu “yaşamak meselesi” haddinden fazla abartılıyor. Ağrıyan ve tutukluluk eden dizlerle kendinden ayrılmış, yaşlılık belli ki gözleri korkutmuş, malum zamanı beklemektense bir hâl bakımının olması daha muhtemel görünmektedir. Yaşadığı şehirden çok yardımla bir yere gidişme ânında rapor edilen anların gösterimini garantiye almak istercesine bir defter çoğaltmaya başlar. Ancak asıl konu ondaki bu sürekli güvenliksizlik duygusu değil, kendini bileli yüzleşmekten kaçındığı bir gerçekliğin gözlerinin içine bakmaktır: “Keşfettiğim bir şey var, bence önemli bir mevzu, giderayak onu odaya yatırıyorum demek: Şu anda bizim güya 'biricik' hayatlarımız var ya, gökler sıkıntısından patlayıp elde ettiğinizden beri elde edilen tek bir plaktan mütevellitmiş, onu (toprak, çarpma ya da kopan, bize daha uygun bir hammaddedir, bunu herkes) Bilir).Aklıma çengel gibi takılıp kalan anıları yan yana dizdim, sonra da kutsal metinlere, efsanelere, masallara, ağtlara, halk söylencelerine bakıldıkça küçük ya da büyük parçalardaki temsillerinde çalındı fark ettim... Huyum kurusun, inadım kaldı mu ne yel ne de sel almak beni bir davadan yine öyle olacak, ayakta bu zorbalığa kafa tutmak için ayaktayım. İstanbul'da Güneydoğu'ya uzanan bu efsunlu “defter”, ekonomik topraklara ait masalların, mitlerin, süreçlerin ve karanlık kahkahaların, var oluşumuzdan bu yana bitimsiz bir esrimeyle dinlediğimiz öykünün edebiyatına dönüşünü kutlayan bir metin. "Dinlediğim ve ruhum bile duymadan bir parçasının olduğu onca anlatının tam olarak göreceğim bu defteri. Masallara karışmış masalımı anlatacağım. Kimse çocuğunun doğasına ilişip okumayı istemeyecek belki ama bundan bana ne, bir kere de benden sonra tufan olsun."
Paylaşmak
