Her Şey Bitmeden, Gece Olmadan

Nahid Sırrı'nın sağlığında kitaplaştırılan eserlerden biri olan Her Şey Bitmeden, Gece Olmadan, 1951 yılında Son Telgraf'ta tefrika edilir. Roman İstanbul'dan Ankara'ya kadar uzanır; Ankara'yı, Ankara'nın özelinde bir Yahudi mahallesini ve bu mahalledeki bir Yahudi evini, pansiyonunu koyulur. Romanın ve pansiyonun odağı İstanbul'dan gelme Semiha, elli beşinde Jozef (Yasef ) Tudela ve Jozef Tudela'nın ondan daha yaşlı görünen karısı Rebeka Tudela'dır. Son Telgraf'ta tefrika edilen romanın adı Gece Olmadan'dır. Ancak daha sonra yazar, kendi el yazısıyla tefrika üzerine yaptığı düzenlemelerde romanın adını Her Şey Bitmeden olarak değiştirir. Romanın her iki ismi de, romanın sayfaları arasında, peşpeşe yer alır: (Jozef Tudela), nihayet ölümden önceki ve tamamıyla ihtiyar olmadan, her şey bitmeden, gece olmadan önceki aşkı tadacaktı. Hiç bilmez ıstıraplarıyla, henüz ıstırap çekmek takati varken tadacaktı. Bu nedenle, Bahriye Çeri'nin tefrika ve yazarın el yazısı notlarını karşılaştırmasıyla dipnotlandırarak yayıma hazırlanmak üzere roman, Her Şey Bitmeden, Gece Olmadan sunulmak üzere sunulurken yazarın NS imzası ile 1938'de Yeni Sabah'ta yayımladığı Zehir adlı öykü de –romandan bazı sahnelerle benzerlik taşıdığı için– ilk kez bu kitapta okurla buluşuyor.Tanıtım Metni